Sinop'ta
KIZIK KÖYLERİ
Kaynak Kitaplar ;
Faruk SÜMER'in "OĞUZLAR" kitabı.
Necdet SEVİNÇ'in "GAZİANTEP'TE TÜRK BOYLARI" kitabı.
Nafi Çağlar HACIÖMERLİ'nin "KIZIK BOYU 1" kitabı.
BÜYÜK KIZIK ve KÜÇÜK KIZIK köyleri
Dikmen / SİNOP
Önceden belirlendiği üzre 22 ağustos 2010 ...... günü saat 23:00'te
İstanbul'dan hareket ettik. 06:56'da Kastamonu'yu geçtik ve
07:27'de Taşköprü'ye vardık. Saat 10:41'e kadar
Taşköprü'yü kenar semtlere kadar gezdik ve resimlker çektik.
Ayancıklı arkadaşım Sadık Ünal ile haberleştik ve yaklaşık
aynı zamanda 11:57'de Boyabat'ta buluştuk.
Durağan yolundan 12:47'de Gerze'ye vardık.
Gerze'de Küçük Kızık ve Büyük Kızık köylerinin yol tariflerini
aldıktan sonra Samsun yoluna girdik ve doğuya doğru
yol almaya başladık.
Sol tarafımızda Karadeniz dalgalanırken, sağ tarafımızda ise
kıyıya paralel, yemyeşil dağlar ve tepeler sıralanmıştı.
Yaklaşık 25 dakikalık kıvrımlı bir yolda gittikten sonra,
birden sağa çok keskin bir dönüş yaptık.
Çok dar açılı, bir ters " v " harfi çizmiş gibi olduk.
Kıyıdan doğuya doğru ilerlerken, birden bir vadide batıya doğru
yol almaya başladık.
Yolda yapım çalışması vardı. Beyaz kırma kum o güzelim
yemyeşil doğanın ve derenin içinde ortalığı toz duman
haline getirmişti. Bir ilçenin yolunun yeni yapılıyor olması da
ayrıca düşüdürücü bir durumdu. Yaklaşık 10 km.lik yolu 35 dakikada
alarak 13:47'de Dikmen'e ulaştık.
Dikmen ; siyasi sebeplerle ilçe yapılmış bir yer.
İlçede bir tane dahi resmi kurum göremedik desek hatalı
konuşmuş olmayız. Bir tane fırın, bir tane manav gördük.
Hedefteki köylerin yollarını bir kez daha sorduk.
Sonra yolumuza devam ettik. Öyle doğal güzelliği var ki
bu vadinin.Eskiden beri Karadeniz'in doğal güzellikleri beni
zaten mest ederdi. Yolda arkadaşıma rica ederek iki yerde
kısa kısa durduk ve hem temiz hava aldık , hem de bazı
bitkilerin seyerine daldık az da olsa...
15 km. kadar yol gittikten sonra, hem asvalt bitti, hem de yol
ayırımına geldik. Yol ayırımı yeşilliklerin içinde bir "Y" harfi yapmıştı.
Biz sağ taraftaki yola girdik.
Yol kum değil, sanki çaıkıldan yapılmıştı. Daha doğrusu
yapılmaya çalışılıyordu.Bir süre sonra arkadaşım Sadık Ünal,
"1 km.lik yolu 10 dakikada aldık" dedi.
..............................
13:47'de Dikmen'e ulaştık
Gerze Dikmen yolu 30
Yol çatı Dikmen 10
Dikmen Küçük kızık asvalt 15
bozuk yol 13
................................
devam edecek...
İletişim İçin (0542.421 97 84 )
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Büyükkızık köyü ; Dikmen ilçesi / Sinop
(Kaynak ; Büyükkızık köyü; yüzkitabı-facebook)
Oğuzların KIZIK boyunun kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır. Bütün Oğuz Türkmen Boyları gibi, KIZIK Boyu’na mensup Türkmen göçerleri de, XI. yy. sonlarında Selçuklularla beraber, XIII. yy. başlarında da Moğol saldırılarından kaçarak İran üzerinden Anadolu'ya Suriye'ye gelmişler ve kendilerine uygun gördükleri yerleri yurt tutmuşlardır. Adlarının anlamı “kahraman” demektir. Öteki TÜRKMEN Boyları gibi bunlar da Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli roller oynamışlardır. Osmanlıların vergilendirme ile ilgili tahrir defterlerinde ve Türkmenlerle ilgili birkaç değişik kaynakta Kızık Boyu adına rastlanır. Örneğin; XVI. yy. da Halep Türkmenleri arasında bir Kızık Boyu oymağının da yer aldığını o döneme ait kayıtlardan anlıyoruz. Kanuni zamanında 2 kola ayrılan bu oymağın büyük çoğunluğunun XVII. yy. da Antep civarında konakladığı görülür. Bunlara 'Oturak Kızıklar' denmiştir. 'Oturak Kızıklar' padişah Deli İbrahim zamanında (1640-1648) Antep ve çevresindeki köylerde yerleşik bir yaşam sürüyorlardı. Yerleşik düzene geçmeyip de, buralarda kışlayan konar-göçer Kızıklar da vardı. Oturakların ve diğer göçer Kızıkların 1690'da Avusturya Seferi için, çağrıldıkları Osmanlı kayıtlarına girmiştir. XVI. yy' da Halep Türkmenleri arasındakilerin dışında, bir başka Kızık topluluğu da Şam çevresinde bulunuyordu. XVII. yy' a ait bir belgenin incelenmesinden, bu yüzyıl içinde bir grup Kızık topluluğunun Orta Anadolu'ya gittiği ve oralara yerleştiği anlaşılmıştır! XVI. yy. Osmanlı tahrir defterinin incelenmesinden, Kızık diye anılan 28 yer adı tespit edilmiştir. Bunlardan 5'inin Ankara'nın Çubuk ve Ayaş ilçeleri sınırları içinde bulunması, Kızık Boyu’nun buralara da yerleştiğinin bir işareti olsa gerektir. Kızık adı taşıyan yerleşim yerlerinin sayısı, bazı nedenlerden dolayı bugün için 21’e inmiştir. Bunlardan sonu Kızık’la biten 5’i Bursa’ dadır (Yıldırım İlçesi.) Tokat’ın Kızık adlı bir köyünde öğretmenlik yapan M. Selami Akdeniz, Kızıkların sağlam yapılı ve çok çalışkan olduklarını söylemiştir. Yukarıda yazılanlar dışında günümüzde Gaziantep (Merkez), Kahramanmaraş (Pazarcık-Andırın), Malatya (Arguvan), Tunceli (Ovacık), Kayseri (Merkez-Develi), Sivas (Zara)sinop (dikmen)KÜÇÜKKIZIK,BÜYÜKKIZIK www.buyukkizikdernegi.com, Ankara (Kızılcahamam-Çubuk), Çorum (Alaca), Amasya (Gümüşhacıköy), Tokat (Merkez), Karaman (Merkez), Afyonkarahisar (Sandıklı), Kütahya (Merkez-Emet), Bolu (Seben), Balıkesir (Manyas) gibi illerimizde de Kızık adlı köyler bulunmaktadır
NAFİ ÇAĞLAR KIZIKBEYİ
GENEL KURUL
İstanbul Sinop Dikmen Küçükkızık Köyü Derneği ;
Bahçelievler Yenibosna'da ilk olağan genel kurulu yapıldı.
Başkanlığa Kasım ÖZBEK seçildi.
Dikmen’e bağlı Büyükkızık Köyü’nde, Türk tarihine ışık tutacak nitelikte mezarlar bulundu. Tarihçi Yazar Nafi Çağlar’ın yeni kitabı için araştırma yapan genç iş adamı Mehmet Yavuz tarafından tesadüfen keşfedilen mezarların üzerinde, Göktürkçe olarak yazılmış bir yazı ve Kızık Boyu’na ait beylik tamgası bulunmakta.
Tarihte önemli bir yere sahip olan Kızık Boyu hakkında yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkarılan mezarı incelemek için Samsun ve Sinop müze yetkilileri, arkeologlar ve tarihçi yazarlar köye geldi. Bulunan mezarların Türk tarihi ve Kızık Beyliği açısından heyecan uyandıracak nitelikte olduklarını belirttiler.
Tanrı Dağı ya da Hira Dağı’na işaret ediyor olabilir
Mezarın üzerine çeşitli semboller yer alırken, bunlardan en dikkat çekenleri ise dağ, güneş ve Kızık tamgası. Mehmet Yavuz tarafından elde edilen bilgilere göre, dağ figürü araştırmacılara göre Türklerin çıkış noktası olan Tanrı Dağı veya İslamiyet’in indiği Hira Dağı’nı sembolize ediyor. Güneşin etrafında bulunan 11 çizginin ne anlama geldiğinin henüz öğrenilemediği, ama araştırılacağı belirtildi.
El yazması Kur’an-ı Kerim bulundu
Aynı zamanda köydeki camiyi de inceleyen araştırmacılar, cami içerisindeki yazıt ve yapıların 1708 yılına ait olduğunu belirtti. Cami içerisinde bulunan halı ve kilimlerin de çok eski dönemlerden günümüze kadar korunarak geldiği ifade edilirken, caminin içerisinde bir adet de el yazması Kur’an-ı Kerim tespit edildi. Camide bulunan tarihi nitelikte eşyaların koruma altına alınması için çalışma başlatıldığı söylendi.
Köyün tarihi çok eskilere dayanıyor olabilir
Araştırmacılar köyün tarihinin Turani kavimlere dayanabileceğini öngörürken, Büyükkızık Köyü’nün çok eski bir Türk yerleşim bölgesi olabileceği üzerinde duruluyor. Bahse konu olan mezar ve caminin detaylı bir şekilde incelenmesi için konunun 19 Mayıs Üniversitesi bünyesine aktarılacağı belirtilirken, derinlemesine yapılacak bir araştırmanın tarihin karanlık noktalarına ışık tutacağı ifade edildi.
Dikmen ilçesinin Büyük Kızık Köyü’nde Mehmet Yavuz isimli vatandaş tarafından bulunan Göktürk alfabeli Türk güneşi armalı Kızık mühürlü (tamgalı) mezarın incelenmesi için harekete geçildi.
Kaynak ; Dikmengündemhaber
İstanbul’ da ikamet eden Dikmenli Genç İş Adamı Mehmet Yavuz isimli vatandaşın, Tarihçi Yazar Nafi Çağlar Beye Köy tarihi ile ilgili yazılacak Kızık Boyu Kitabı İçin tarihi makale araştırması yaparken, tesadüfen bulduğu mezarların tarihe ışık tutacak nitelikte olduğu tespit edildi.Bulunan Tarihi Mezar içerisinde üzerinde Türk Güneşi Figürü Kızık Boyu Beyliğine Ait Beylik Tamgası İşareti Ve Göktürkçe Alfabe ile yazılmış Nemgi Ölesi yazmakta olduğu tespit edildi.
Mehmet Yavuz’un yönlendirmesi sonucunda 18 Ekim 2017 Çarşamba Günü köyü ziyaret eden Araştırmacı Kızık Kökenli Hulusi Sak Bey Rumeli Kızıklarından Muharrem Ceylan ile Samsun ve Sinop Müze Yetkileri Arkeologlar ve Tarihçi Yazarlar Köyü ziyaret etmiş ve bulunan Mezarların Türk Tarihi Ve Kızık Beyliği açısından heyecan uyandıracak nitelikte olduğunu beyan etmiştir.
Mezar üzerinde çizilmiş bir dağ işareti güneş ve Kızık Tamgası işareti bulunuyor. İlgililerin dağın Türkler için önemi büyük olan Tanrı Dağı’nı veya Hira Dağı’nı yansıtabileceğini, Güneş üzerindeki 11 çizginin anlamının araştırılacağını belirtti.
Tarihçi Yazarlar Kızık Beylik Mührünün de olması gerektiğini bununla ilgili köylünün bilgilendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu mührün köylüler tarafından Tarihi değerinin bilinerek muhafaza edilip bir an önce bulunması ve müzedeki yerini alması konusunda temennide bulundular. Aynı zamanda köyün Merkez Camisini araştıran yetkililer, köyün tarihinin cami içerisinde olduğunu incelenen yazıtlar ve yapıların 1708 yılına ait olduğunu, Cuma Camisi olduğunun tespitini yaptı. Cami içerisinde bulunan eski işlemeli halı ve kilimlerin de heyecan yaratacak nitelikte olduğunu beyan ettiler.
Köyde bulunan Tarihi El Yazmalı Kur’an-ı Kerim’in tarihi değerinin olduğu tespit edildi. Cami ve Camide bulunan kilimler ve El Yazması Kur’an-ı Kerim’in koruma altına alınması çalışmaları başlatıldı.
Yapılan incelemeler neticesinde, köyün tarihinin Turani Kavimlerine ait çok eski bir Türk yerleşkesi olduğunun ve olayın daha detaylı incelenmesinin önem atfettiğini söyleyen yetkililer, konunun derinlemesine araştırılması için Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’ne intikal ettireceklerini ve daha derinlemesine bir araştırmanın şart olduğunu tarihi açıdan birçok soruya cevap verileceğini belirtti.
Köy Muhtarı Mehmet Aydın’ın yetkililer ile yaptığı mutabakatta Tarihi Caminin bir an önce koruma altına alınmasının gerektiğini belirterek çalışmalara hız verileceğini, köyün tarihi önemine vurgu yaparak Devletimizin yetkililerinden yardım isteyeceklerini belirtti. Köylünün sel felaketlerinden göçen yollar sebebi ile Mahalleler arası irtibatlarının koptuğunu, Camiye bile gidemediklerini konuyu defalarca yetkililere sunmalarına rağmen Valilik ya da Kaymakamlığın konuyla ilgilenmediğini iddia eden Köy Muhtarı Mehmet Aydın ,yol ve şehir şebeke suyu sorununun çözülmesi için devletimizin yetkililerinden belki bu vesile ile yardım alacaklarına inandıklarını belirtti.
Kaynak: Mehmet Yavuz.